Tuesday, March 17, 2009

...uçurtma




Sizin için yazmıyorum bu sefer. Kendim için bu. The Kite Runner filmini izledim şimdi. Hayır ağlayamadım.


Ben babamla hiç uçurtma uçurmadım. Zaten benim hiç uçurtmam da olmadı. Ben babamla balık da tutmadım. Hep tutmak istedim.

2 sene önce apartmanın kapısının önünde... 18 yaşımdaydım. Aslında hava almaya çıkmamıştım. Sen gelirsin diye bekliyordum. Tam zamanında geldin. Galiba ilk ve son kez babam olduğunu bu kadar içten hissetmiştim. İlk kez hayatındaki en değerli şeyin oğlundu. Arabanın içinde kaç dakika kucağında ağladım hatırlamıyorum. Sadece teşekkür etmek istiyorum. Bunu sen hiç bilemeyeceksin biliyorum. O kısacık süre için de olsa...

Geçen gün aklıma takıldı. Babamla en son ne zaman fotoğraf çektirmiştim diye. Hatırlamıyorum. Seni özlemedim. Babamı özledim... İşte şimdi tekrar ağlıyorum...

1 comment:

  1. insanın hayatında uçurtma uçurmak ister, tabiki yanında biriyle... hayat bazen ona, hayal ettiği kişiyle uçurtma uçurtmayı nasip etmese de; karşısına uçurtma maketleri yapabilecek insanlar çıkartabilir. Tabi, maket; gerçeğin ve hayal edilen kişinin yerini tutmaz. Ama hayatın getirdiği sürprizlerde de bir keramet vardır di mi:)

    gülçin

    ReplyDelete

Bence