Saturday, May 16, 2009

Ola ki bir gün yolumuz Hindistan'a düşer...

Bu hafta International Management dersinde seminerler haftasıydı. Bizim Hindistan, Batı'nın India olarak bildiği bu kocaman ülkenin asıl adı Bharat. Bundan mıdır bilmem yemekleri de bol baharatlıdır.

Misafir hocamız Hintli bir kızdı. Ülkesini anlata_ bilme çabası ses tonuna ve gözlerine nasıl da yansımıştı! Batının Slumdog Millionaire ötesinde bir şeyler bilmesi lazımdı. İyisiyle kötüsüyle saklamadan Bharat'ı bize tanıtmaya çalışıyordu. Çok severek yapıyordu ya bu işi, McDonald's'ın yerel ürünlerinden bahsederken ağzının sulanması da bundandı.

Bharat'ın çoğu vejeteryanmış. Mc'de de bu yüzden et satılmazmış. Halk arasında, son yıllarda tavuk ve balık yenmeye başlanmış. Ama, tabii ki genç nüfus arasında... Ben sadece tavuk yiyorum, diyor Hintli kızmız ve ekliyor: Muhtemelen gelecek nesil büftek ve domuz da yer.

Bizim gibi etobur bir toplum için ne kadar "exotic" bir kültür değil mi? İşin felsefesini öğrenince bu exotic'lik perdesi aralanıyor. Felsefe ana bir temel üzerinde oturuyor: Wealth (Tam olarak Türkçe karşılığı yok. Zenginlik diye çevirelim bakalım. Ama, sadece maddi anlam yüklenmesin.)

Hindu din felsefesine göre inekler kutsaldır. Sadece ineklere değil, ağaçlara zarar vermek de çok kötü algılanıyor. Çünkü, inekler size sütüyle zenginlik sunuyor, ağaçlar da meyveleriyle.

Ev ziyaretlerine eli boş gitmemek lazım Bharat'ta. Eli boş gitmek kabalıktır. Çünkü, misafirin eve mutluluk ve zenginlik getirdiğine inanılır. Gittiğiniz evde ya da herhangi bir iş toplantısında aynı mantıkla size yiyecek ve içecek ikram edilecektir. Bitirmeseniz bile tadına bakın. İş toplantıları, karşı tarafla zenginlik yaratma süreci için bir başlangıç anlaşmasıdır. Sizin sunduğunuz zenginliğe burun kıvıran insanla nasıl beraber zenginlik yaratabilirsiniz ki?

Wealth'i böyle algılıyor Hintliler. Hindu felsefesinin ikinci bir önemli konusu ise zaman. Felsefenin temel çıkış noktasını anlatıyor hocamız: "Time is illusion." Zaman, aldanmacanın bir parçası haline gelince saatler zamanı ölçemez oluyor. İyi zamanlar var Bharat'ta, kötü zamanlar... Çok iyi zamanlar var gün içinde, çok kötü zamanlar... Zamanı iyi-kötü diye ölçüyor yaşlı teyzeler Bharat'ta. Saatler koşarcasına geçmeyince de sabretmek saygınlık kazandırıyor insana. Sabırlı insan iyi insandır. Kararını vermiş olsan bile bir iki gün daha düşünmelisin.

Ola ki bir gün yolumuz Hindistan'a düşer... Umarım çok iyi bir zamanda, mutluluk ve zenginlik götürürüz, hoşgörü ve sevgimizin yanında.

No comments:

Post a Comment

Bence