Saturday, July 25, 2009

"Painted on Water"

Bütün bir hayatı, gülüşleri, öpüşleri, gözyaşlarını, melodileri suya boyamak… Çokça alışık olduğumuz için yıllardır yanından geçip gittiğimiz Ebru’ların öyküsü Sertab’ın sesinden yeniden canlandı. “Painted on Water” ya da Türkçe’siyle “Suya Boyanmış”, tam da bu noktada bize “Bi’ saniyenizi alabilir miyim?” diye fısıldıyor.

Painted on Water, güzel bir düşle başladı. Sertab’la Demir (Demirkan) baş başa Anadolu’da bir sahil kasabasında şirin bir eve yerleştiler. Bir sene boyunca binlerce türkü dinlenerek Türk Folk Müziği damarlarda dolaşmaya başladı. Şarkılar jazz, blues ve rock sound’larıyla hoş dokunuşlara uğradı. Melodilerle uyumlu İngilizce sözler yazıldı.

Pervasız doğu batı sentezlerinden daha ilk saniyelerde ayrılıyor. O kadar büyük bir emek var ki arkasında. Ve o kadar altı dolu bir felsefe… Doğu’nun melodilerini Batı’nın enstrümanlarıyla çalmak değil bu. Daha çok, doğunun hayatlarını batının boyalarıyla boyamak, suya boyamak…

EkşiSözlük’te albümle ilgili birçok kötü yazı var. Eğer siz de bu insanlar kadar “çok düşünmekten” hayatın renklerine bakmadan geçenlerdenseniz “şöyle olsaymış, böyle olsaymış” diye mızmızlanacaksınız. Bence, son dönemlerin en orijinal çalışması. Anlayana…

Sertab’la aynı yıllarda yaşadığım için birkez daha gurur duydum.

Before the Night, şarkısını ısrarla öneririm.

No comments:

Post a Comment

Bence